Rantın Adayı Başkan Seçilmesin!
Dikkat ediyoruz da, bazı Politik kişiliklerin hem kendi kişisel ahlakını zehirleyen ve hem de halkla illiyet bağını kesen, seçmenlere maskeleriyle güzelleme yapan, siyasal hastalıklara sahip bazı aday adaylarının bulunduğunu gözlemliyoruz.
Selahattin Özbozkurt
sonmanset@gmail.com - 05322664652Sevgili Okur;
Yerel seçimler yaklaştıkça siyaset kazanı daha çok kaynıyor.
Şu ana kadar İYİ Parti’nin dışında Tarsus’ta Belediye Başkan adayını açıklayan başka parti olmadı.
Ancak partilerin aday adayları kenti kapı kapı dolaşarak, esnaf ziyaretlerinde bulunarak yolları arşınlamaya, deyim yerindeyse Tarsus’u hallaç pamuğu gibi atmaya devam ediyor.
Dikkat ediyoruz da, bazı Politik kişiliklerin hem kendi kişisel ahlakını zehirleyen ve hem de halkla illiyet bağını kesen, seçmenlere maskeleriyle güzelleme yapan, siyasal hastalıklara sahip bazı aday adaylarının bulunduğunu gözlemliyoruz.
Söz gelimi rantçı olarak nitelenen bazı çevrelerle aynı masayı paylaşan, gösteriş, şatafat, büyüklük taslama, samimiyetsizlik ve kendine kendi dışındakilerden farklı konumlandırma gibi davranışlarda bulunan aday adayları yada politikacılar yarınlarda seçimi kaybedip hayal kırıklığına uğradıklarında hiç öyle “Ah, Vah” diyerek yakınmasınlar.
Çünkü seçmenlerin önünde fazla seçenek yok… Ya o makamlara Halk için oturacaklar, yada Rant için...
Nitekim Siyaset Halk için, Toplum için, o Kentte yaşayan İnsanlar için yapılır.
Siyasi aktörler kendi yaşadıkları toplumlarını daha iyi bir yere konumlandırmak için projeler hazırlar, politikalar üretir, samimi bir şekilde, maske takmadan, hal ve hareketlerine son derece dikkat ederek, güler yüzlü davranabildikleri sürece başarılı olurlar..
Zira bir siyasetçinin başarıya yada hedefe giden yolda çıkış noktası halktır, halk olmalıdır.
Kibirli olmanın psikiyatrik literatürteki karşılığının “Bir Kibir Hastalığı” olduğu gerçeğinden hareket ederek; sevgili okurlar, Kibir öyle bir beladır ki, zincirleme ahlaki erozyona sebep olur. Kibirle birlikte bu tür kimselerde ego, büyüklenme, büyüklük taslama gibi birçok manevi ve ahlaki hastalığının fay hatları hareketlenir ve kendi dünyasını da, siyasal ahlakını da tarumar eder ve yer bitirir. Bu tür siyasiler kim bilir belki de aşağılık kompleksi içindedir.
Bu noktadan hareketle kalbini sadece kendi sevgisine, varlığını sözüm ona kendince paraya, para babalarına teslim etmiş olan siyasetçinin halkı sevmesi, halk için politika üretmesi, halka sağlıklı bir şekilde hizmet sunması mümkün mü?
Kendisini her şeyi bilen(!), arkalarındaki birilerine güvenerek diğerlerine üstünlük sağlamak isteyen, kendisini vazgeçilmez sanan, hatta kendinden başka seçeneğin bulunmadığını sanan bazı zavallı siyasetçiler tarihe bir bakın hep kaybedenler olmuşlardır.
Toplum merkezli bir uğraş olan siyasetin, böylesine kibirli olanlara prim vermeyeceğini, birilerine güvenerek aday bile olsalar seçimi kazanacakları son derece kuşkuludur.
Makam ve mevki üzerinden kendince hırs yapan, gözü dönen, kendinden geçip, büyüklük(!) taslamaya başlayan kişi kendini buna layık görmese de toplum nazarında değersizleşmekten kurtulamaz. Doğrusunu isterseniz bu durum siyasetçinin çapsızlığının da bir göstergesidir.
Bu nedenle siyasetçinin yada yerel seçimlere indirgersek Belediye Başkan aday adaylarının uzun soluklu siyaset maratonunda başarıya ulaşabilmeleri için siyasi ahlaka, etik değerlere dayanan bir çizgide yol yürümesi gerekmektedir.
Çünkü ahlak olmadan adalet, adalet olmadan siyaset ülküsü, politik ideal olmaz, olmamalıdır da.
Aday/adaylarının özel hayatlarında siyasi/ticari ahlak ve erdem ilişkisi önemlidir.. Aday yada aday adaylarının Mütavazı, Hoşgörülü, erdemli, iş bitirici, sevgi ve saygı dolu olması önemlidir.
Söz gelimi Belediye Başkan aday/adayları yaşadıkları kentin insanlarının derdiyle dertlenen, halka tevazu ve samimiyetle yaklaşan, halkın hissiyat ve hassasiyetine önem vererek halkın gönlünde taht kurmalı ve bunun karşılığında da seçildikleri zaman aynı şekilde kent ve halk yararına olan projeleri, halkla birlikte, sivil toplum örgütleriyle birlikte hayata geçirmelidirler.
Sözün özü siyasetçilerin ve gündemde olan yerel seçimlere yönelik Belediye Başkan aday/adaylarının tavır ve konumuyla 31 Mart 2024 seçimlerine giden yolda topluma karşı sahte ve yapmacık gülücük ve davranışlar yerine samimi bir şekilde düşünce ve projelerini anlatmaları gerekmektedir.
Bu noktadan hareketle halka samimi olmayan, maske takıp oy devşirmeye çalışanlar, şiddetin her türlüsüne karşı olmayanlar kesinlikle aday yapılmamalı; Aday yapılsalar dahi seçmenlerin sandık başında oy vermemeleri gerekiyor.
Samimi, mütevazı, halkını gerçekten seven, paranın ve sermayenin oyuncağı olmayan, kişilikli, saygı ve sevgi dolu, yüreği bu kente hizmet aşkıyla atanların aday yapılması ve seçilmesi dileğimdir.
Son Söz; Yaşadıkları Kente ve İnsanlara Saygılı olanlar aday yapılsın ve sandıkta da bu özellikleri taşıyanlar kazansın.