Tarsus Karadiken Köyündeki Taşocağı İnsan Sağlığı ve Arazilere Tozuyla Zarar Veriyor
Tarsus Karadiken Köyündeki Taşocağı İnsan Sağlığı ve Arazilere Tozuyla Zarar Veriyor

NESLİHAN ÖZBOZKURT
STRATEJİKHABER.COM- TARSUS’a bağlı Karadiken köyünde faaliyet gösteren bir Taşocağı nedeniyle bölgedeki arazilerde ekili bağ ve bahçeler önemli ölçüde zarar görürken, yöre insanlarının da Akciğer Kanseri tehlikesi altında bulunduğu öne sürüldü.
Karadiken köyünde yıllardır faaliyet gösteren ve bazı fabrikalar ve bazı belediyelere malzeme ve mucur satışı yapan taşocağı firmasının yöre sakinlerinin tüm uyarılarına rağmen ekili olan bölgedeki bağ, bahçe ve diğer ürünlerin ekili bulunup yetiştirildiği arazilere ve insan sağlığına çıkan tozlarıyla zarar vermesi tepkilere neden olurken, taş ocağı firmasının çıkan tozlara karşı önlem almaları isteniyor.
Karadiken köyünde taş ocağı yakınlarında hurma, limon ve bağların bulunduğu arazilerin sahiplerinden olan çiftçi Mevlüt Öz, tarım sektörünün, insanların en temel gereksinimi olan gıda ürünlerinin üretilmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması bakımından stratejik öneme sahip olduğunu, sağlıklı gıda üretiminin özellikle pandemi sürecinden sonra çok daha önemli bir hale geldiğini belirterek, gıda üretimine zarar veren taş ocağından çıkan zararlı tozların bir an önce önüne geçilmesi için başta Mersin Valiliği, Tarsus Kaymakamlığı, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün konuya çözüm getirmeleri gerektiğini söyledi.
-TAŞOCAĞI KAPATILMASIN AMA ÖNLEM ALINSIN
İstikrarlı ve yeterli miktarda gıda üretiminin gıda güvenliği açısından son derece önem arz ettiğini belirten Mevlüt Öz, tarımın, beslenme, gıda güvenliği bireylerin kaygıları arasında birinci sıraya yerleştiği gerçeğinden hareket edilmesi gerektiğini ifade ederken, taş ocağının kapatılmasını değil, insan sağlığına ve ekili arazilere ve ürünlerine zarar vermesinin önlenmesi için tedbir almalarını istedikleri vurguladı.
Çevre sakinleri adına yetkilileri Tarsus'un Karadiken köyündeki taş ocağının verdiği zararı önleyecek tedbirleri almaya davet eden Mevlüt Öz,” Bu bölgede faaliyet gösteren Taş ocağına 500 metre mesafede olan bahçelerimiz var. Hurma bahçeleri, limon bahçeleri ve üzüm bağları bulunmakta. Taş ocağından çıkan tozlar bizi mahvediyor. Hem ürünleri mahvediyor, hem insan sağlığına ciddi anlamda zarar veriyor. Biz bunlara yani ocak sakinlerine "tedbir alın" diyoruz. Ama kesinlikle tedbir almıyorlar. Yağmur yağınca toz yok, ama sonrasında yine toz bulutları arazilere ve insan sağlığına zarar vermeye devam ediyor. Ağaçlar ve insan olarak bizler acınacak haldeyiz. Bakın yanımızda üzüm bağları var. Bu bağ bu tozlar yüzünden imha oldu. İki yıldır bu tozlara karşı tedbir almadıkları için bağlar kurudu. Oysa ne kadar mükemmel bir bağdı. Ama ne yazık ki maalesef kurudu. Limon bahçelerimiz, hurma bahçelerimiz, keza aynı şekilde tozdan ciddi anlamda zarar görüyor” diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Her konuşmamızda firma sahipleri “bir daha olmayacak tedbir aldık” diyorlar. Ama maalesef tedbir almıyorlar, bizler bazen sulama yapıp yapmadıklarını kontrol etmek amacıyla oraya gidiyorduk. Ama girişi yasakladılar. Ocağın yanına artık yaklaştırmıyorlar. Ayrıca kendilerini uyarmak amacıyla gittiğimizde de kendilerine baskın yaptığımızı ifade edip bizim psikolojimizi bozuyor. CRD firması taş, çakıl ve mucur üretip, sevkiyatı yaptırıyor. Soda Sanayi, Şişecam'a malzeme gönderiyorlar, belediyelere ise Mucur satıyorlar biz köy sakinleri olarak yetkililerden tedbir almalarını istiyoruz. Biz tesisin kapanmasını, kapatılmasını istemiyoruz. Bir saat dahi tesisin durmasını istemeyiz. Çünkü oradan binlerce insan dolaylı ya da direkt ekmek yiyor, çalışıyor. Buradaki tesiste 200 kişi çalışıyor. Biz çalışmasınlar demiyoruz. Taşocağı çalışmaya devam etsin. Ama tedbir alsınlar. Köylüler, bağ ve bahçelerimiz zarar görüyor”.
-Akciğer Kanseri Tehlikesi kapıda
Mevlüt Öz, Köye geceleri sabaha kadar toz yağıyor. Bu bölgedeki insanlar yakın gelecekte akciğer kanseri olursa kimse şaşırmasın. Bu nedenle bir an önce tedbir alsınlar istiyoruz. Sanayi tesisleri ve fabrikalarda dumanların, zehirli dumanların çıkması nasıl önleniyorsa, bu tesisteki tozun da çıkmaması ve çevreye zarar vermesini önlemelerini istiyor ve tedbir almalarını bekliyoruz” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“21. Yüzyılda yaşıyoruz. Teknolojinin yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Gerekirse filtre kullansınlar. Gerekirse fıskiyeler kullanıp toz çıkmasını engelleyip önlesinler. O fıskiyeden çıkan sular tozun kalkmasını ve böylece insanlara ve arazilerdeki ürünlere zarar vermesini önlemiş olacaktır. 200 metrekarelik fıskiye sistemini sulama sistemini rahatlıkla yapabilirler. Koskocaman firma bunlar, belki 200 kamyonları var, malzeme çekiyorlar. Bölgedeki köylüler de dertli. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'ne defalarca şikayette bulunduk. Ancak sonuç alamadık bir türlü. Oysa üretimin ne kadar önemli olduğunu özellikle tüm dünyadaki 7'den 77'ye kadar herkes biliyor. Sağlıklı yaşam için sağlıklı ve bol üretimler yapmamız gerekiyor. Bu bilinçle Mersin Valimize, Tarsus Kaymakamımıza, Çevre ve Şehircilik Mersin İl Müdürlüğüne, Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden bu konuya duyarlılık göstermelerini istiyor ve bir an önce tedbir almaları konusunda gerekli işlemleri yapmalarını bekliyoruz. Bu önemli ve hayati önem taşıyan soruna el atacaklarını ve çözüme kavuşturacaklarına inanıyoruz".