Hünnap Meyvesi Tarsus'un Adını Tüm Türkiye'ye Duyuruyor
Hünnap Meyvesi Tarsus'un Adını Tüm Türkiye'ye Duyuruyor

NESLİHAN ÖZBOZKURT
STRATEJİKHABER.COM- TARSUS'ta İbrahim Gül adlı üretici'nin 7 dekarlık alanda üretilen ve “Ölümsüzlük Meyvesi” olarak bilinen Hünnap meyvesini yiyenler hastalık nedir bilmiyor.
Asırlardan bu yana anavatanı olan Çin'de yetiştirilen Hünnap, yüksek orandaki A, B, C ve D vitaminlerinin yanında her derde deva olarak bilinirken, Çukurova bölgesinde ise sadece Mersin’in Tarsus ilçesinde yetiştirilerek, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa olmak üzere çok sayıda büyük illere satılıyor.
Tarsus’ta kendisine ait 7 dekarlık alana 2 yıl önce diktiği fidanların ağaçlara dönüşmesiyle birlikte önemli bir ürünü yetiştirip, satışını yapan İbrahim Gül, yüksek miktarda potasyum bulunan hünnabın, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kan dolaşımının geliştirilmesi, yüksek kan basıncının düşürülmesi ve içerdiği antioksidan sayesinde karaciğerin korunmasına da yardımcı olduğunu söyledi.
45 derece sıcağın altında her bir ağaçta yüz kilo meyveyi elleriyle toplayan işçilerle birlikte çalışmaya katılan ve Hünnap meyvesini yiyenin hastalık nedir bilmeyeceğini ifade eden üretici İbrahim Gül, “2 yıl önce diktiğimiz hünnap bahçesindeyiz. 7 dönümlük arazide Çukurova bölgesinde hiçbir çiftçinin ekipte denemediği hünnap meyvesini biz kendi bahçemizde denedik. Bu hünnap meyvesi tarihi 4 bin yıllık tarihi olan, asırlardır atalarımızın, dedelerimizin hastalanmamak için evlerine ektiği hünnap ağacı. Bizde unutulduğundan dolayı biz bunun fidanlarını getirttirdik, bölgemizde bahçesi olarak ilk defa üretime geçirttik. İkinci yıldan itibaren meyve vermeye başlıyor. O kadar şifalı bir meyve ki, A,B,C,D vitaminleri içeriyor. Potasyum içeriği fazlasıyla var. Özellikle şimdi çocukların bebe mamalarında katkı maddesi olarak hünnap kullanılıyor. Ve hünnap’ın kanı temizlemesinden tutun, şeker hastalarına kadar, bağırsakların çalışmasına kadar binlerce faydası var” dedi.
“Bunun diğer adı ‘Doktor Hünnap’ diye geçtiğini belirten Gül, “Halsizliğe, yorgunluğa çok iyi geliyor. Dolayısıyla hastalanmamak istiyorsanız hünnap alınız ve yiyiniz, çocuklarınıza da yediriniz. Şu anda arazimizde bunun tarımını yapmaktayız. Bununda ikinci yılından itibaren meyve vermeye başlıyor demiştik, 10 kiloyla başlayıp 100 kiloya çıkıyor her bir ağaç. Şu anda ürettiğimiz bu hünnaplarımızı İstanbul başta olmak üzere, Ankara’ya, İzmir’e Bursa’ya, çok rahat bir şekilde pazarlıyoruz. Artık kendine göre güzel bir pazarı oldu. Bu hünnapı aynı zamanda kuruttuğunuz zamanda kuruyemişçiler tarafından kurutulmuş olarak satılıyor. Gerçekten çok kıymetli bir meyve. Bu bölgede bunun yaygınlaşmasını sağlarız ve insanlarımız bu meyveyle karşılaşır, bağışıklık sistemini ilaçlara bağlı kalmadan hünnap yiyerek güçlendirir ve insanlara da biz hizmet etmiş oluruz. 7 dönüm bahçemizden 10 ile 15 ton rekolte bekliyoruz. Üstelik bu yıl iklim koşulları dolu yağışına rağmen gördüğünüz gibi hünnaplarımız her bir yaprağın dibinden birer tane vermek üzere dalları diremiyor, kırılıyor. Böyle sürekli meyvesini veren bir ağaç. Bu bölgede en geç yeşeren ağaç olduğundan dolayı don riski kesinlikle yok. Biz burada organik tarım yapıyoruz. İlaçlama mücadelesine girmiyoruz. Tamamen organik. Sadece Akdeniz meyve sineğine karşı da kendimiz belirli kapanlar yapmak suretiyle kimyasal kullanmadan üretim yapıyoruz” şeklinde konuştu.