Av. Ferda Aras, Kadına Yönelik Şiddet Konusunda Konferans Verdi

Av. Ferda Aras, Kadına Yönelik Şiddet Konusunda Konferans Verdi

Gündem Yayın: 25 Kasım 2023 - Cumartesi - Güncelleme: 25.11.2023 16:37:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
603 okunma
Google News

NESLİHAN ÖZBOZKURT

STRATEJİKHABER.COM- ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Tarsus Şube Başkanı Av. Ferda Aras, Kadına Yönelik Şiddet konulu konferans verdi.

Tarsus Kent Konseyi, Tarsus Belediyesi ve ÇYDD Tarsus Şubeşi işbirliği ile düzenlenen ve Kent Meclisi Güner Baykal salonunda yapılan etkinliğe Belediye Başkan yardımcıları Sıtkı Dev ve Ali Dinsever ile Kent Konseyi Başkanı Ayşegül Butcher, Kadın Birimi Müdürü Derya Akşanlı, kalabalık bir kadın toplululuğu katıldı.

Konuşmacı ÇYDD Tarsus Şube Başkanı Av. Ferda Aras, konuşmasına “25 Kasım. Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle biraradayız. Konumuz, toplumun kanayan yarası şiddet…ve özellikle kadına karşı şiddet” sözleriyle başladı.

“İstisnasız hepimiz şiddet mağduruyuz ancak farkında değiliz. Bu nedenle, sizlerle kadına şiddet konusunu enine boyuna konuşmak istedik” diyen Aras şöyle konuştu:

“Şiddet konusunda toplumdaki yargılar, şiddetin türleri ve sebepleri, şiddet karşısında ne yapabiliriz?Nereye başvurabiliriz? Tüm bu konuları ele almaya çalışacağız. Umarım bilgilendirici ve keyifli bir fikir paylaşımı olur. Şiddetin tanımıyla bir giriş yapalım istiyorum.Çünkü biz şiddetin ne olduğunu bilmiyoruz.  

Hepimiz, hayatımızda çocukluğumuzdan itibaren bir çok yerde, bir çok kişiden bir çok kez şiddet görmüşüzdür.Ancak bunun farkında değiliz. Çünkü şiddet sadece birine karşı güç kullanmak suretiyle bedensel zarar vermek değildir. Şiddetin bir çok türü var. Şöyle ki; annesinden babasından hiçbir şekilde şiddet görmemiş bir insan bile okulda öğretmeninden, arkadaşlarından, iş ortamında patronundan, kocasından, sevgilisinden şiddet görebiliyor. Az önce de belirttiğim gibi bunun illa ki fiziksel şiddet olması gerekmiyor. 

Hakaret, size söylenen aşağılayıcı, küçültücü herhangi bir söz de psikolojik, duygusal bir şiddettir.Yani şiddeti fiziksel şiddetle sınırlamak hatalı olur. 

Şiddet, dünyanın pek çok yerinde sıklıkla rastlanan bir insan hakları ihlalidir. Mağdurlar doğumla birlikte, hatta doğum öncesinde bile şiddete maruz kalabilirler. 

Kadına yönelik şiddet, kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan hareketlerdir. 

Mesela neler olabilir bunlar; Doğacak kız çocuğunu cinsiyeti sebebiyle aile içinde ve yakın çevrede iyi karşılamama, kız çocuklarını cinsiyetleri sebebiyle okula göndermeme, aile içinde veya dışında fiziksel, cinsel saldırılara maruz bırakma, zorla evlendirme, kadını erkek çocuk doğurmadığı için aşağılama, kadına yönelik tecavüz tehdidi, evlilik içi tecavüz,  namus cinayetleri,çalışma yaşamına girmenin engellenmesi, düşük ücretle çalıştırılma, iş yaşamına erkeklere kıyasla alt pozisyonlarda başlama, ev içi emeklerinin göz ardı edilmesi, insan ticareti gibi birçok şiddet biçimi vardır. 

TÜM BU ANLATILANLARI KISACA TOPARLAYACAK OLURSAK ŞİDDETİ; 

1-Fiziksel şiddet, 2-sözel şiddet (ya da psikolojik şiddet), 3-ekonomik şiddet ve  

4-cinsel şiddet olarak dört kategoride toplayabiliriz. 1-Peki nedir Kadına yönelik fiziksel şiddet Kadına zorla bir şey yaptırma ya da bir şey yapmaktan alıkoyma amacıyla,  fiziksel zarar verici eylemlerdir. Şiddetin en görünür biçimidir.  

Daha çok bedensel güce dayanır. Örnekleyecek olursak; Yumruk-tokat atmak, tekmelemek, itip kakmak, aile bireylerinin birisi üzerinde sigara söndürmek veya üzerine kaynar su dökmek, kesici-delici aletle yaralamak gibi eylemleri, kadın cinayetlerini içerir. 2-Kadına yönelik psikolojik (sözel) şiddet ise; kadını küçük görerek, onun bir işi yapamayacağını, beceremeyeceğini belirten ithamlarda bulunma, kişiliğini ve fikirlerini önemsememek, bağırmak, lakap takmak, 

Tüm bu şiddet biçimleri dışında kadın ticareti ve zorla fuhuş gibi pek çok 4 yönelik şiddet biçimi genellikle organize suç şebekeleri tarafından işlenmektedir. 

Şiddet, Ulusal ve uluslararası bir çok sözleşmede birbirine benzer çeşitli şekillerde  tanımlanmıştır.(Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (Cedaw),Avrupa Kadın Hakları Sözleşmesi,) 

Bunlardan en önemlisi  2012 yılında yürürlüğe giren  ancak 2021 yılında  Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Ülkemizin tüm tepkilere rağmen resmi olarak çekildiği İstanbul Sözleşmesidir. 

Bazı kesimlerce Türk aile yapısını bozduğu ileri sürülse de kanaatimce bu sözleşmede Türk Aile Yapısını bozacak herhangi bir madde yoktur. 

Bu sözleşmede sadece kadına yönelik değil, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken farketmeksizin tüm bireyleri koruyan ve ayrımcılığı yasaklayan maddeler mevcuttur. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin önlenmesine Dair Kanun  büyük ölçüde İstanbul Sözleşmesinin hükümlerini temel almıştır. Kanunun amacı şiddete uğrayan ya da şiddete uğrama tehlikesi olan, tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması için tedbirler almak ve bu durumları önlemektir. 

Bu kanuna dayanarak, şiddete uğrayan kadın koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasını en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hakiminden, mülki amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.(Cumhuriyet Başsavcılığı, Aile Mahkemeleri,Polis, Jandarma) 

Bahsi geçen kanuni düzenleme yalnızca kadına yönelik şiddete karşı kadını korumak amacıyla getirilmemiş, ailenin korunması yegâne amaç olarak ortaya konulmuştur. 

 Aras daha sonra kadına şiddetin nedenleri hakkında bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

Konferans bitimine Belediye Başkan yardımcısı Ali Dinsever, Ferda Aras’a günün anısına çiçek buketi sundu.

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.